Tunceli Gezi Noktaları

Tunceli
Dersim Coğrafyasında Gezi Yerleri
Doğu Anadolu'nun batısında sarp ve dağlık bir bölgede konumlanmıştır. Pulur (Sakyol) Höyüğü'nde yapılan arkeolojik araştırmalarda elde edilen bulgular, Tunceli'nin çok eski çağlara dayanan bir yerleşim geçmişine sahip olduğunu göstermektedir. Tarihçilere göre, M.Ö. 13. Yüzyılda Hititlerin egemenliğine giren Tunceli, ardından Hurriler, Babiller ve Asurlar'ın hakimiyetine girmiştir. Mazgirt ilçesindeki kalede yapılan araştırmalarda çivi yazısı belgelerine rastlanmış, bu belgeler M.Ö. 12. yüzyılda Urartular'ın bölgeye egemen olduğunu göstermektedir. Bölge, daha sonra Medler, Persler, Roma İmparatorluğu ve Bizans İmparatorluğu'nun kontrolünde bulunmuştur. 1087 yılında Malazgirt Meydan Muharebesi'nden sonra Türklerin egemenliği altına giren Tunceli, 1243 yılında Moğolların hakimiyetine geçmiştir. Daha sonra Mengüceklerin ve Akkoyunluların yönetiminde kalan Tunceli, 1473 yılında Osmanlı Devleti'nin egemenliği altına girmiştir. Osmanlı yönetiminde 1847 yılında "Dersim Livası" adıyla sancak yapılan Tunceli, Tanzimat Fermanı'na kadar kesin denetim altına alınamamıştır. 1879'da "Dersim" adıyla ayrı bir il olan Tunceli, 1886'da mutasarrıflığa indirilmiş, 1892'de tekrar sancak yapılarak Mamurattül Aziz (Elazığ) iline bağlanmıştır. Cumhuriyet döneminde "Dersim Vilayeti" haline gelen Tunceli, 1935'te Elazığ'ın Nazimiye, Hozat, Maz, Girt, Pertek, Ovacık ve Çemişgezek ilçelerini de içeren Tunceli vilayetini oluşturmuştur. 1946'da il merkezi Kalan Kasabası olarak bilinen yere taşınmış ve ismi Mustafa Kemal Atatürk tarafından "Tunceli" olarak değiştirilmiştir.
Tunceli Müzesi
Tarihi bir kısta binasında bulunmakta olup 2019 yılında restore edilerek hizmet vermeye başlamıştır. Müzede 2 bin eser sergilenmektedir. Binada kütüphane, arkeoloji ve etnografi bölümleri bulunmaktadır. Ayrıca Alevilik kültürüne dair bir bölüm de müzede yer almaktadır. Toplamda 5000 metrekarelik kapalı alana ve 1800 metrekarelik bir avluya sahiptir. Müzede ayrıca atölyeler, laboratuvarlar ve depoların yanı sıra yöresel yemeklerin sunulduğu restoran ve kafeterya ile bir amfi tiyatro da bulunmaktadır.
Pertek Kalesi
Pertek ilçenin güneyinde, Murat Irmağı'nın kıyısında yer alan bir tepe üzerine inşa edilmiş bir kaledir. Keban Barajı'nın faaliyete geçmesiyle beraber bu tepe sular altında kalmış, bu nedenle bugün ada üzerinde konumlanmıştır. Osmanlılar döneminde onarılan kale, inşa tarihini kesin olarak belirtmemekle birlikte, eski bir yapı kalıntısı olduğu düşünülmektedir. Kalede, sur duvarları arasında yapı kalıntıları bulunmaktadır. Kaledeki yontma taşların arasına yerleştirilmiş kırmızı sert tuğlalar ve dağılmış mavi taşlar dikkat çekmektedir. Ancak, kaledeki inşa tarihi ve yapı özellikleri tam olarak bilinmemektedir.
Yelmaniye Camii
Cemisgezek ilçe merkezinin Tepebaşı Mahallesi'nde, liceye hakim bir tepede bulunmaktadır. Timur döneminde Emir Taceddin Yelman bin Keykubat bin Halit el Kürdi tarafından Hicri 800-809 tarihleri arasında medrese olarak inşa edildiği sanılmaktadır. Daha sonra cami olarak kullanıldığı bilinmektedir. Medrese Camii olarak da bilinen Yelmaniye Camii'nin ana bölümü, eğimli bir alanda yer almaktadır. Kuzeydeki bölüm ise çeşmeler, odalar, aşhane ve imaret gibi mekanları içermektedir.
Caminin batı cephesindeki eyvan bölümünde bulunan taç kapısı, kesme taştan yapılmış olup, orgunluğunu koruyan tek bölümdür. Oyma taş işçiliği ve büyük bir özenle yapılmış olan cami, geometrik bezemeli kusaklarla süslenmiştir. Giriş kapısının iki yanında sekizgen şekilli, geometrik desenli sütunlar bulunmaktadır. Kapının açılma mekanizması, kendi ekseni etrafında dönen bir sistemdir.
Caminin mimarisi tek kubbeli olup, minaresi tuğladan yapılmıştır. Minberin yanındaki minber yalıngördü ve caminin içerisindeki detaylı süslemeler, Selçuklu ve Osmanlı mimarisinin etkileşimini göstermektedir. Cami, farklı mimari tarzları bir araya getirerek estetik bir görünüm sunmaktadır.
Kutu Deresi ve plajlar
Tunceli merkeze yaklaşık 20 km mesafede, Erzincan kara yolu üzerinde bulunan ve kar sularıyla beslenen bir derede yer almaktadır. Bu alanda özel işletmeler tarafından işletilen tesisler ve plajlar, insanlara yaz aylarında dinlenme, yüzme ve serinleme imkanı sunmaktadır. Bu mekanlar, sezonal olarak hizmet vererek ziyaretçilere doğal bir ortamda keyifli vakit geçirme fırsatı sunmaktadır.
Munzur Vadisi Milli Parkı
Türkiye'nin önde gelen doğal güzelliklerinden biridir ve 1971 yılında milli park statüsü kazanmıştır. Toplam alanı 42.674 hektar olan bu vadide, genellikle meşe ağaçları hakimdir. Milli Park, ayı, kurt, bıldırcın, yaban keçisi, geyik, boz ayı, dağ keçisi, su samuru, vaşak ve keklik gibi zengin bir hayvan popülasyonuna ev sahipliği yapmaktadır. Munzur Vadisi, eşsiz manzaraları, zengin bitki örtüsü ve çeşitli hayvan türleri ile ziyaretçilere muazzam bir ortam sunmaktadır. Bu park, yüzme, balık avı, yürüyüş, piknik gibi çeşitli aktiviteler için tercih edilen önemli destinasyonlardan biridir.
Celebi Aga Cami
1570 yılında Pertek ilçesinin güneyinde, Murat Irmağı'nın kıyısında inşa edilmiştir. Kesme ve moloz taştan yapılan bu cami, üç kubbeli son cemaat yeri ve tek kubbeli ana mekandan oluşmaktadır. Ana mekanın batısında yer alan beşik tonozlu mekanın duvarında eyvanlar, çeşmeler ve minare bulunmaktadır. Çeşme, minare ve son cemaat yerinin duvarları, iki renkli kesme taştan yapılmıştır. Celebi Aga Cami, bu bölgenin Keban Baraj Gölü suları altında kalmasından dolayı Orta Doğu Teknik Üniversitesi Restorasyon Bölümü tarafından taşınmış, numaralandırılmış ve Pertek ilçe merkezine taşınarak burada yeniden monte edilmiş ve kullanıma açılmıştır.
Tagar Köprüsü
Cemişgezek ilçe merkezine 3 km uzaklıkta ve aynı adı taşıyan akarsu üzerindedir. Köprü, üzerindeki kitabeye göre 1807-1808 tarihlerinde Osmanlı Dönemi'nde Yusuf Ziya Paşa tarafından ova köyleri ile bağlantı sağlamak amacıyla inşa edilmiştir. Kesme taş kallarından yapılan köprü, 29 m uzunluğunda ve 435 m genişliğindedir. Köprünün tempan duvarından moloz taştan yapılmıştır. Ortaya doğru yükselen sivri kemerli tek gözlü köprü, yantara doğru alçalmaktadır. Günümüze kadar ayakta kalmış olmasına rağmen artık kullanılmamakta ve koruma altına alınmıştır.
Sagman Kalesi
Pertek'e bağlı Sagman köyünde yer alan ve bölgeye hakim bin tepe üzerine kurulmuş bir kaledir. Kale, yapım tarihi hakkında kesin bilgilere sahip olunmamakla birlikte, Evliya Çelebi'nin tarifine göre Diyarbakır'daki Artuklu Sultanlığı'na ait bir Türk beyi tarafından inşa edildiği düşünülmektedir. Kale, günümüze kadar varlığını sürdürmüş olup köyün güney yamacında bulunan surları ile dikkat çeker.
Aynı köyde bulunan Sagman Camii'nin ise 1555 tarihinde Keyhüsrev Bey'in oğlu Salty Bey tarafından yaptırıldığı sanılmaktadır. Renkli taşlardan yapılmış tac kapısıyla dikkat çeken camiye dörtgen planlı ve kubbeli ana mekanından girilmektedir. Kubbenin üzerine oturan sekizgen kasnağın taştan yapıldığı cami, yakın zamanda restore edilmiştir. Aynı köyde bulunan altıgen planlı türbenin ise renkli taş kusaklarla süslendiği görülmektedir.
Sagman Camii'nin giriş cephesinde yer alan mermer ve somaki taştan yapılmış sütun, restore edildikten sonra günümüzde hala varlığını korumaktadır. Ayrıca camiye bitişik olarak tek parça mermerden yapılmış ve üzerinde otuzdan fazla çeşme bulunan bir sebil de mevcuttur. Sebilin çirçapısı üzerindeki oyma işçiliği özenli ve dikkat çekicidir.
Doğa Sporları Merkezi
Munzur Vadisi'nde bulunan Ana Fatma mevkisinde konumlanmış bir merkezdir. Bu merkezde hem rafting hem de zipline gibi doğa sporları faaliyetleri gerçekleştirilebilmektedir. Munzur Nehri üzerinde zipline keyfi yaşamak ve aynı zamanda bu muazzam güzellikteki vadide rafting yapmak, ziyaretçilere doyumsuz bir deneyim sunmaktadır. Merkez, doğaseverlere heyecan verici ve adrenalin dolu anlar yaşama fırsatı sunmaktadır.
Elti Hatun Cami ve Türbesi
Mazgirt ilçe merkezinde İstam Mahallesi'nde yer almaktadır. Cami üzerinde iki adet kitabe bulunmaktadır. Ancak günümüzde okunamayacak durumda tahrip olmuş yazıtlardan, yapının 1252 yılında Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan'ın kız kardeşi Elti Hatun adına yapıldığı anlaşılmaktadır.
Caminin mimari özellikleri şu şekildedir: Kuzey-güney doğrultusunda dikdörtgen plan şemasına sahip olan cami, doğu cephesinden girilen bir ana mekan ve bu mekanın kuzeyine bitişik olan dört yönden kapalı kare son cemaat yerinden oluşmaktadır. Yapının tamamı kesme taş malzeme kullanılarak inşa edilmiştir.
Rabat Kalesi ve Rabat Köprüsü
Arkeolojik sit alanı olarak tescillenmiş, doğal güzellikleriyle ön plana çıkan bir bölgedir. Tarihi Rabat Kalesi ve Köprüsü, il merkezinden araçla yaklaşık 40 dakikalık bir yolculukla ulaşılabilen bu bölgede bulunmaktadır.
Rabat Kalesi, belirgin bir kale formuna sahip olmasa da kale, köprü, selale ve mağaralar, bu alanda görülmeye değer öğelerdir. Doğal güzellikleriyle dikkat çeken bu bölge, arkeolojik zenginlikleriyle de önemli bir tarihi noktadır.
Munzur Gözeleri
Tunceli kent merkezine 80 kilometre uzaklıktaki Ovacık ilçesine bağlı Ziyaret köyünde bulunmaktadır. Munzur Gölü'nün ana kaynağını oluşturan Munzur Gözeleri, her mevsim ziyaretçilere etkileyici bir manzara sunmaktadır. Bu doğal güzellikler, aynı zamanda Dersim Aleviliği açısından kutsal bir yer olarak kabul edilmektedir.
Munzur Gözeleri, kutsal bir mekan olarak yerel halk tarafından korunurken, bölge hem yerel hem de uluslararası turistler tarafından ilgiyle ziyaret edilmektedir. Munzur Gözeleri, Munzur Baba'nın anıldığı ve saygı gördüğü bir inanç merkezi olarak bilinir. Munzur Baba ve etrafındaki efsaneler, bölgede farklı anlatılarla kuşatılmıştır.
Bu bölge, sadece doğal güzellikleriyle değil aynı zamanda kültürel ve dini önemiyle de tanınan bir turistik destinasyondur.
Düzgün Baba Dağı ve Ziyaretgahı
Dersim Aleviliği'nde kutsal kabul edilen ve Tunceli'nin Nazımiye ilçesinde yer alan önemli bir inanç merkezidir. Bu ziyaretgah, Tunceli il merkezine 35 km uzaklıkta, aynı adı taşıyan dağın kuzey ve güney yamaçlarında yer almaktadır.
Düzgün Baba Dağı eteğinde bulunan bu inanç merkezi, iki adet cemevi içermekte olup her yıl on binlerce insan tarafından ziyaret edilmektedir. Bölge, Dersim Aleviliği'nin önemli dini ritüellerine ve geleneklerine ev sahipliği yapmaktadır. Ziyaretgahlar, Alevi inancına göre kutsal sayılan şahsiyetlere yapılan ziyaretlerin yapıldığı ve ibadetlerin gerçekleştirildiği yerlerdir. Bu noktada Düzgün Baba Dağı ve Ziyaretgah, önemli bir dini ve kültürel merkez olarak bilinir.
Düzgün Baba Dağı'nın yüksekliği 2.097 m'dir ve ziyaret yeri dağın zirvesinde bulunmaktadır. Dağın zirvesindeki ziyaret yeri, ziyaretçilere yönelik kullanılan patika yol ağı üzerinde Cile Mağarası'na kadar uzanmaktadır. Cile Mağarası, ziyaretçilerin dini ritüellerini yerine getirmek amacıyla uğradığı önemli bir noktadır.
Tunceli'de Düzgün Baba'nın ziyaret yeri dışında da birçok önemli inanç merkezi bulunmaktadır. Bu merkezlerden bazıları şunlardır: San Saltık Derviş Cemal, Aguçn, Kuroy Baba, Ana Fatma, Pir Ali, Baba Mansur ve Büyükçeşme. Bu mekanlar, bölgedeki dini ve kültürel yaşantının önemli unsurlarını oluşturmaktadır.
Ovacık Kayak Merkezi
Tunceli'nin Ovacık ilçesinde yer alan Türkiye'nin kayak açısından kaliteli kayak sahillerinden biridir. Avrıca ve yakın zamanda inşa edilen dağ kızak tesisi ile bölgede kayak severlere hizmet vermektedir. Ovacık Kayak Merkezi, doğal güzellikleri ve kış sporları için uygun koşullarıyla bilinmektedir.